About admin

“TO WRITE IS TO INTERVENE IN TIME”

For many people, his literature is like a magical trap: filled with shadows, loneliness, poetry, philosophy, the past and the future. He is one of the most important Turkish authors to have been influenced by existentialism; as a novelist and a poet, he fearlessly plays around with time and place. Hasan Ali Toptaş’s first novel, Bir Gülüşün Kimliği, was published in 1987 and he has continued his literary adventure ever since, with works translated into many languages.

By |2014-08-06T22:12:52+00:00Ağustos 6, 2014|SÖYLEŞİLER|0 Comments

Sakin Manzaradaki Dehşet-Ahmet Tulgar

Dil ve kurgu ustası Hasan Ali Toptaş, 7 yıl aradan sonra yeni romanı ‘Heba’ ile karşımızda. Bir askerlik hikâyesi etrafında kırılgan, yalnız, pişman, heba olmuş hayatları; sakin kasaba manzaralarının derinliğindeki dehşeti o etkileyici diliyle anlatıyor.

By |2014-08-06T21:46:48+00:00Ağustos 6, 2014|HAKKINDA YAZILANLAR|0 Comments

Yeryüzüne bir Kafka yeter ikinciye gerek yok

Hasan Ali Toptaş ya da kısaca HAT günümüzün en önemli romancılarından. Yaklaşık sekiz yıllık aradan sonra Heba romanını yayımladı. Heba şehirden kaçıp köye sığınan bir adamın; yalnızlığın, pişmanlığın, askerliğin, heder olmuş bir ömrün romanı. Son yıllarda yazarların neredeyse her yıla bir roman sığdırdığı ‘piyasada’ HAT’ın Heba’sı yavaş yavaş, sindire sindire okunmayı hak ediyor. Yazarın olağanüstü, büyülü bir dili var. Türkçe onun kaleminde bir gökkuşağına dönüşüyor; kendine hayran bırakıyor. HAT; Bilge Karasu, Oğuz Atay, Kafka gibi yazarlarla ruh akrabası. Ama kendisine “Doğunun Kafka’sı” denmesine itiraz ediyor. “Yeryüzüne bir Kafka yeter; ikinci bir Kafka’ya hiç gerek yok.” derken benzetmeyi de yersiz bulduğunu belirtiyor. Yazamamak bir tür cehennem onun için. Ama bu kaygıyı hep taşıyor. Ona göre romanın ve romancının mutlaka bir meselesi olmalı. Hasan Ali Toptaş’la yazarlığını ve son romanı Heba’yı konuştuk.

By |2014-08-06T21:50:39+00:00Ağustos 6, 2014|SÖYLEŞİLER|0 Comments

Bloomsbury’s Swainson buys ‘Turkish Franz Kafka

"The first moment I heard about Hasan Ali Toptas and his fiction, I thought he sounded exceptional, and I am now looking forward to a long publishing relationship with this remarkable author who has already been described by the Frankfurter Allgemeine Zeitung as Œthe Turkish Franz Kafka".

By |2014-08-06T16:17:07+00:00Ağustos 6, 2014|HABERLER|0 Comments

Bloomsbury, Hasan Ali Toptaş’ı seçti

Dünyaca ünlü Bloomsbury Yayınevi, Türkiye’den Hasan Ali Toptaş’ı seçti. Geçtiğimiz günlerde yapılan anlaşmayla yazarın- başta Gölgesizler kitabı olmak üzere- kitapları İngilizce’ye çevrilerek Bloomsburry’de yayınlanacak. 1986 yılında kurulan yayınevinin bünyesinde J. K. Rowling, William Boyd, Madeline Miller, Margaret Atwood ve Man Booker Ödüllü Jacobson gibi yazarlar bulunuyor.

By |2014-08-06T16:05:50+00:00Ağustos 6, 2014|HABERLER|0 Comments

Heba: Kayıp Değerler Kitabı / Şükrü Keleş

Zamanı rüyayla, düşlerle çoğaltan Hasan Ali Toptaş, Heba’da insanın niyeti, eylemi üzerine düşündürüyor –kişinin hem kendinin hem de bir başkasının yargılayıcısı olduğu bilgisini akılda tutarak-. Kitabın ruhunda, ister büyük bir şehirde isterse çepeçevre kuşatılmış sınırlarıyla kendine kapanan bir köyde yaşasın insan, yaşama yön verememesinin sessiz iniltisi hissediliyor. Heba’da kendi hakkında karar veremeyen, istemeyen daha da kötüsü kendi hakkında kararlar alsa da istese de bir türlü başkasının bakışından, yargılamasından kaçamayan insanların öykülerini okuyoruz. Kanımca kitapta, insanın gerek kendisiyle gerekse bir başkasıyla karşılaşmasında kaçınılmaz olarak bir değerin harcanacağı bilgisi üretiliyor; bu bilgi, geçmişten alınıp geleceğe iletiliyor.

By |2014-08-06T15:08:04+00:00Ağustos 6, 2014|HAKKINDA YAZILANLAR|0 Comments

Hasan Ali Toptaş ve Heba Üzerine | Koray Sarıdoğan

Hasan Ali Toptaş, hem kendi külliyatı içerisinde hem de Türk Edebiyatı içerisinde bir viraj yaratıyorHeba ile. Belirsizlik sunan tüm eserler tedirginlik de sunar, bu doğru. Ancak önceki eserlere nispeten belirsizliği geri çekmesine karşın yine de tedirginliği hat safhada tutan bir roman olarak Heba, bu sefer daha gerçek, daha karşılaşılması mümkün olan, hem bir ülkenin hem de varoluşun “sınır”larında okuyucuyu gezdirerek daha net, daha saf bit tedirginlik sunuyor.

By |2014-08-06T15:02:16+00:00Ağustos 6, 2014|HAKKINDA YAZILANLAR|0 Comments

Heba: Bir Hayat Kuramamanın Romanı

Toptaş’ı yedi yıl bekleyen okuyucu, “Heba” romanıyla buluştu. Doğrusu, buna değmiş de! Daha önceki romanlarının anlatım tekniklerinden ve özellikle dilinden epeyi izlekler taşısa da, Heba romanındaki kurgusal derinlik ve roman kişileri, daha bir etkili ve görünür kılınmış. Ya da bir başka deyişle rüyalar yoluyla kurgulanan sislendirilmiş varlık (madde), bu kez sisleri epeyi hafiflemiş ve rüyaların aynadaki suretleri daha bir somutlanmış/cisimleşmiş olarak kurgulanmış diyebiliriz. Bu durum, yazarın üretme serüveninde bir aşama olarak görülebilir.

By |2014-08-06T14:55:08+00:00Ağustos 6, 2014|HAKKINDA YAZILANLAR|0 Comments

“Heba”yı Okuyanlar İçin Bir “Gezi” Yazısı / Şâmil Yılmaz

Yazarlar kapılarını başka hayatlara, yaralanmış ruhlara ve bedenlere, kaçmak için korkuyla koşuşturanlara ne zaman açarlar? Açarlar mı? Kaçış olarak kitap fikrinden bahsetmiyorum. Daha düz, daha doğrudan bir soru: Dünyanın gecesinden kaçış arayanlara kapılarını açan bir yazarımız var mı? Soru bir tarafıyla kolay, cevabı fazla el altında duruyor; karanlığın yüreğinde de gezinseler, gecenin en derin yerine de inseler, kötülüğe ve şiddete ürkütücü bir yakınlıkla da sokulsalar yazarların yaptığı genelde böyle bir şeydir zaten; en çıkışsız mekânda bile, hatta en çok böyle bir mekânda, orada olmayan çıkışın, kurtuluşun, demek ki bir kapı fikrinin yokluğu büyük bir soru olarak kitabın merkezine oturur. Ama aradığım cevap bu ve benzerleri değil. Peşine düştüğüm daha radikal, daha beklenmedik bir jest. Daha azıyla; açılacak kapıyı hazırlayan o ilk jestle başlayarak bir kapıyı kapatalım o zaman: Hasan Ali Toptaş’ın son romanı Heba, ev sahibine teslim edilen bir anahtarla, demek ki bir daha açılmayacak olan bir kapıyla başlar. İlk ve kurucu olan jest negatiftir; bir kapıyı dışardan çekip kilitler.

By |2014-08-06T14:48:38+00:00Ağustos 6, 2014|HAKKINDA YAZILANLAR|0 Comments
Go to Top