Hep söylerim, hakikat diye bir şey varsa ona en çok yaklaşabilenler delilerle çocuklardır.
Bazı yazarların yeni romanlarını beklemek, uzun yola gitmiş bir sevgilinin dönüşünü beklemek gibidir. Hasan Ali Toptaş’ın yeni romanı Heba‘yı da, uzun yoldan dönen bir sevgili gibi karşıladım ben: Önce dokundum, doyasıya kokladım yüzünü, sonracığıma, efendime nasıl söyleyeyim; açtım yüreğimi, yüreğine Toptaş’ın, can kulağı ile dinledim yeni romanının yolculuğunu…
Hasan Ali Toptaş’ın Romanları Üzerine Master Tezi
Hasan Ali Toptaş'ın romanları üzerine İnönü Üniversitesi Sosyal Türk Dili [...]
Heba olmamak elde değil!
İnsanın özünün peşine düşen bir hâli var Heba'nın ve yazar Hasan Ali Toptaş'ın çektiği fotoğrafta, bu özün idealize edilenin aksine, daha gerçeğe yakın olduğunu görüyorsunuz.
Okumak istediğim romanı yazdım
Çağdaş Türk edebiyatının önemli yazarlarından Hasan Ali Toptaş yedi yıl süren suskunluğunu “Heba” ile bozdu. Bir dil ve kurgu ustası olarak tanınan Toptaş, yeni kitabı için “kelimelerin çağrısına uydum ve seslerini dinledim” diyor.
Eli sopalı insanlığın kuş duası
Heba… Hiçbir işe yaramadan yok olmak, boşa gitmek… Arapçada eskimiş [...]
Uyku ile uyanıklık arası Heba
Hasan Ali Toptaş yedi yıl aradan sonra yeni romanı Heba'yla okuyucunun karşısında. Bunaldığı şehir hayatından kaçıp kurtulmak isteyen roman kahramanı Ziya'nın üzerinden yaşadığımız hayatı sorgulayan Toptaş, insafsızlığın, pişmanlığın, askerliğin ve heder olmuş bir ömrün hikayesini anlatıyor.